Cemalettin Bilgin

BÜYÜK DEVLETİZ

Vallahi de  Billahi de Türkiye büyük devlet.

Dünyadaki bütün devlet adamlarını dize getiren, insanları eve hapse mahkum eden KORONA 19 Virüsü insanlığı tehdit etmeye devam ediyor.

Korona Virüsü dünyaya yayılmaya başladıktan sonra yurt dışında çeşitli nedenlerle olan Türk vatandaşlarımız ülkemize dönmeye başladı.

Korona 19 Virüsü gerçekten bütün dünyayı tehdit ediyor, acımasız bir şekilde can almaya devam ediyor.

Korona 19 Virüsünden ne zaman kurtuluruz?, sorunsunun cevabını yalnızca cenabı Allah biliyor onun dışında bu lanet Virüsün insanlığın üzerindeki baskı ne zaman kalkar bilmiyoruz.

Korona 19 virüsü dünya insanlığını ölümle tehdit etmeye başladıktan sonra yurt dışında kalan binlerce gurbetçi insanımız ülkemize dönmeye başladılar.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir ferdi olmaktan her zaman onur duydum, Ne Mutlu Türküm Diyene sözünün bütün dünyada hayat bulduğu günleri yaşıyoruz.

Dünyayı yaptıkları silahlarla, bombalarla yakıp kavuran sözde büyük devletler başta ABD olmak üzere, Çin, Rusya virüs karşısında ayakları titremeye başladı yer yüzünde ne kadar dünyalık zevk ve sefa işleri ar ise her şey birden ortadan kaybolu verdi.

Hani nerede? Çocukları katleden, masumlara bombalar atan ABD, İngiltere, Fransa, Almanya.

Her gün Gazzede, Filistinde çocukları, kadınları işkenceler yaparak katleden zindanlara atan İsrail nerede?.

Birileri devletimizin, Hükümetimizin aleyhinde algı operasyonu yaparak halkı galayana getirmek istese de Türk milleti asil duruşu ve sakinliği ile hükümete sahip çıkıyor, devlet yetkililerinin düşünceleri doğrultusunda hareket ederek yaşana sürece katkı sağlıyor.

ABD ve diğer büyük bilinen ülkeler, bırakınız başka ülkelerde yaşayan insanlarını ülkelerine alıp götürmeyi,  kendi ülkelerinde yaşayan insanlara dahi sahip çıkmakta zorlanırken Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti  yurt dışında hangi ülkede yaşarsa yaşasın talep edilen her insanımızı Uçakları göndererek alıp getiriyor, 14 günlük karantina gözleminden sonra evlerine yine devletimizin güvenlik kuvvetleri güvenli bir şekilde evlerine bırakıyor.

Dünya insanlığını yaptıkları silahlarla imha etme gücüne sahip olan ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, Fransa çaresizlik içinde kendi milletine sahip çıkamaz konumda.

Türk Milleti olarak ülkemiz ile ne kadar gurur duysak azdır.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan konuşmaları içinde; “İNSANI YAŞATKİ DEVLET YAŞASIN”  sözleri en sıkıntılı ve riskli dönemde hayata geçmiş oluyor.

Kendi milletini yaşatmak için her fedakarlığı yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ile her şey sağlıklı şekilde devam ediyor.

Şunu hiç unutmamak gerekir. Derdi Millet Olanın Devası Hizmettir. Sevdası Vatan Olanın Sedâsı Devlettir. İşte bizim Devlet adamlarımızın çalışma anlayışı budur.

Şeyh Edebali’nin Osmangazi’ye söylediği gibi “Ey oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Sözü bugün dünyada tek yaşatan ülke Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı tarafından uygulanmaktadır.

Cumhurbaşkanımız sayın recep Tayyip Erdoğan;  “Türkiye, ilhamını medeniyetinden alan bir hamiyet, bir vefa, bir adalet, bir vakar devletidir” diyerek bir kez daha insana değer verdiğini ortaya koymuştur.

Devlet millete hizmet etmekle mükelleftir. Devlet millet için vardır. Millet güçlü olursa devlet güçlü olur. Nasıl ki bir canlının yaşayabilmesi için kana ihtiyacı vardır, aynen öyle de, devletin de yaşayabilmesi için millete ihtiyacı vardır. Canlılar bağışıklık sistemi güçlü olursa sağlıklı yasayabilir. Devletin de dimdik ayakta durabilmesi ve güçlü olabilmesi, milletin güçlü, sağlıklı olmasına bağlıdır.

Millet, devletin bekası, toplumsal barış ve huzuru, haklı veya haksız diğer sair sebeplerden ötürü, zaman zaman, devletin sert otoriter ve bazen de acımasız yüzüyle karşı karşıya kalabilir. Ancak her ne sebeple olursa olsun millet, her daim devletin şefkatli ve merhametli yüzünü görmek ister. Bu nedenle devleti yönetenler, devleti temsil edenler, devlet adına çalışanlar vs… hepsi millete hizmet etmekle mükellef olduklarını unutmamalı. Millete, devletin otoriter ve sert yüzünden ziyade, şefkatli, merhametli ve güler yüzünü göstermeliler.

Bu sıkıntılı günde bzim devlet adamlarımızdaki anlayış Şeyh Edibali’nin düşünceleridir.

Şeyh Edebali hazretleri, damadı Osman Gazi’ye buyurdu ki:

“Ey oğul, artık Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize hoşgörmek sana, anlaşmazlıklar bize, adalet sana, haksızlık bize, bağışlamak sana. Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ey oğul, işin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allah yardımcın olsun.” dedi ve ekledi.

Türk milletinin rahat ve huzurunu düşündüğünü ve insan haklarına olan gönülden bağlılığını açıkça göstermekdedir. İşte o vasiyet:

“Ey oğul! Allahü teâlânın emirlerine muhâlif bir iş işlemeyesin! Bilmediğini İslâm ulemâsından sorup anlayasın! İyice bilmeyince bir işe başlamayasın! Sana itaat edenleri hoş tutasın! Askerine in’âmı, ihsânı eksik etmeyesin ki, insan ihsânın kulcağızıdır. Zâlim olma! Âlemi adâletle şenlendir. Ve Allah için cihâdı terk etmeyerek beni şâd et! Ulemâya riâyet eyle ki, ahkâm-ı islâmiyye işleri nizâm bulsun! Nerede bir ilim ehli duyarsan, ona rağbet, ikbâl ve hilm göster! Askerine ve malına gurur getirip, İslâmiyet ehlinden uzaklaşma! Bizim mesleğimiz Allah yoludur ve maksadımız Allahın dînini yaymaktır. Yoksa, kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana da bunlar yaraşır. Daima herkese ihsânda bulun! Memleket işlerini noksansız gör! Hepinizi Allahü tealâya emanet ediyorum.” der.

        Bu anlamlı sözlerden sonra bize nokta koymak kalıyor.

        Günün Sözü; EY OĞUL; İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN.

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.