Cemalettin Bilgin

BİZLER FARKLI DÜŞÜNÜYORUZ NEDEN?

Son günlerde Niksar gündemi hareketlendi maşallah inşallah yoğun gündem içinde bizler sıkıntıların altında kalmayız.

Kendimizi yoğun gündem içinde bulduk, zaten yoğunluğumuz her zaman vardı, ama son günlerdeki yoğunluğumuz arttı, hem hizmet noktasında önemli çalışmaları takip ediyoruz, hem de şehrimizdeki sıkıntıların ve noksanlıkların giderilmesi için gayret ediyoruz.

52 yıllık mazisi olan bir gazetede haber yapmak ve sürekli köşe yazısı yazmak zor bir zanaatkarlık olsa gerek

Aslında  Anadolu’da gerçekten gazetecilik yapmak çok zor, neden mi?.

Vatandaş  Trafik kazası yapanı haber yaparız, suçlu veya hatalı olanlar tepki verir.

Hırsızlık yapanı haber yaparız yaptığı hırsızlıktan utanması gerekirken; “beni neden haber yaptınız?” der tepki verir.

Vatan hainlerini haber yaparız, çevresindeki insanlar gelir; “bunlar bildiğin gibi kötü insan değil” der, haberi yapmakta ısrar eder isek, kenara not düşerler!.

Memleket meselelerini haber yaparız, siyasetçiler; “neden yazdın?, senin başka işin yok mu?” derler haber yapmakta  ısrar eder isek, kenara not düşerler, ayağımız tökezlediği anda bizlerin tepesine ya kendileri çökerler veya başkaları vasıtası ile tepemize çökerek başımıza gelmeyen kötülük kalmaz!.

Vatandaşın dertlerini dile getiren haber yaptığımızda, her taraftan tepki ve tehditler alırız, sonra hesabın nasıl ve nereden sorulduğunun farkına varamayız!.

Gerçekten Anadolu’nun bir köşesinde haber yapmak, gazetecilik yapmak çok zordur.

Mağdur edebiyatı yapmak nasıl bir şeydir bilmiyoruz ama, Anadolu’daki gazetecilik gerçekten zordur.

Çeşitli toplantılar ve etkinlikler yapılır normal bir haber yaparız, doğru yapılan haberlere bile tepkiler gelir, nasıl gazetecilik yapacağız bugüne kadar bilemedik, anlayamadık, bundan sonrada anlama şansımız olmayacak.

Ne yapmak gerekir?, diye soranlara, şu ata sözü ile cevap vermek gerekir;  “SİRKEYİ SARMUSAĞI HESAP EDENLER ÇORBA İÇEMEZLER” miş.

Bizler bu mesleği sürdürecek isek Sirke ve Sarmusağın hesabı gibi düşünmeyip, “sağım solum söbe” diyerek yazmaya devam edeceğiz.

Memleket ve millet meselesi olunca yazı yazmamamız mümkün değil.

Bu yazımı yazmaya devam ederken işyerinin telefonu çaldı; buyurun ben Cemalettin” dedim, karşıdaki telefonla konuşan arkadaş; “Cemo ben … yım, yarın bizim köye gelecekmişsin saat kaçta geleceksin” deyince “öyle bir programım yok” dedim ama isteklerinin ne olduğunu sordu.

Hani derler ya; “bir dokun, bin ah işit” diye, biz sorduk üsten aşağı telefonda bir sürü dertlenme başladı.

Vatandaşın derdi neymiş?, Niksar Ovasında yapılan Arazi toplulaştırmaları, vatandaşların çoğu isyanlarda, Şahinli, Mahmudiye, Sarı Yazı köylerindeki vatandaşlar isyanlar içindeler!

Bizlerin Arazi Toplulaştırmadaki düşüncesi şudur, aynı köy sınırları içinde birkaç bölgede arazin var ise, o arazilerin tamamını bir araya getirmek, bir araya getirme imkanı yoksa bozuk şekillerde olan arazileri derli toplu hale getirmektir, tek parselde olan araziyi sağlıklı hale getirip çiftçiye sunmaktır, ama bizim köylerin çoğunda bu işlerin sağlıklı yapılmadığı söyleniyor, bu konuyu her fırsatta etkili ve yetkili insanlarımıza söyledim, söylüyorum, söylemeye devam ediyorum.

Bir kaç gündür Niksar hareketlendi. Niksar sürekli göç veren bir şehir yapısı içinde, göç olmaması için çareler aramak gerekiyor, çareler ararken bir yerlere takılmak zorunda kalıyoruz.

Geçen hafta STK ların yaptığı toplantılar hakkında bilgiler vermeye çalıştık, bizler kişisel menfaatlerimizi öne çıkartmış olsak, hiçbir toplantıda söz almayız, gerçekleri konuşmayız, yalan ve yanlışları alkışlayarak; “STK lar toplandı mükemmel toplantı gerçekleşti, bütün dertler sıkıntılar konuşuldu, çözümler bulundu” deriz haberi yapar geçeriz!, ama bizler böyle yapamıyoruz, doğrular karşısında onay veriyoruz, yanlışlar var ise fikrimizi açık ve net ifade ediyoruz, sonuç?, Arı ovanına çomak sokmak nasıl olursa öyle oluyor!…

Niksar’ın göç vermemesinin yolları belli, iş sahaları açılmalı, açılan iş sahalarına destek verilmeli, iş sahası açacaklara katkı sağlamak gerekir.  Bu memlekette yatırımcılar iş yapsın yatırım yapsın diyerek  yıllarca mücadele yapıyoruz, işin ilginç yani her yaptığımız mücadelede çoğu zaman muhataplarımız belediye başkanları oluyor.

Bizler şehrimizdeki insanlar iş sahibi olsunlar, aş sahibi olsunlar, bu şehir büyüsün, gelişsin diyoruz, bunları söylerken kimseyi kırmak içinde bir şey ortaya atmıyoruz, bizler halkımızın dertlerini dile getirirken, en etkili ve yetkili insanlarla sıkıntı yaşıyoruz.

Birkaç gündür Niksar Ayvaz Suyu meselsi gündemde, bizler Belediye Başkanı Özdilek Özcan’ın “Niksar Ayvaz Suyunu 25 yıllık kiraya vermesini” destekliyoruz, inşallah Belediyemiz istediği şartlar içinde kira sözleşmesini gerçekleştirmiş olur, bizler bu doğru kararı desteklerden çevremizden çok büyük tepkiler alıyoruz, tepkilere göğüs germe gücümüz var, doğruları savunuyor ve yazıyoruz.

Son günlerde Niksar’da önemli işletmelerden bir tanesi Niksar’da gerekli şartların uygun olmaması yüzünden işyerini başka şehre taşıyacağını öğrendim, işin muhatapları ile görüşmeler yaptım.

İşyerinin başka şehre gitmesi Niksar ekonomisi ve çalışan insanlar bakımından çok büyük sıkıntı yaşanmasına neden olur, bunun için elimizi taşın altına koyduk ve tarafları inşallah birkaç gün içinde bir araya getirerek sıkıntıların çözülmesi için  çalışma yapılmasını sağlayacağız.

Bizler; “3 Y” yi sevmiyoruz. “Yarın gel, Yapamayız, Yapılmasını istemiyoruz” şeklindeki “Y” ler hiç hayatımıza sokmuyoruz.

Kimki Y leri kullanmaya başlar ise orada çözümsüzlük var demektir, buna gönlümüz razı olmayacaktır.

Bizim başkalarından farkımız şu olabilir; bizler bir hizmet yapılacaksa asla mazeret üretmeyiz, hele millet faydasına bir iş yapılacaksa asla mazeretlerin arkasına saklanmayız.

Günün Sözü: Gün Ola Hayrola.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.