Cemalettin Bilgin

AYDA BEBEK SİZE ANLATAMADI İSE!.

Anlaşılan İzmir Depremi bazı insanlara bir şey ifade etmedi, yaşanılanlar insanlara ders olmadı.

İzmir Depremi anlamak isteyenlere çok ders çıkartı, anlamak istemeyenlere ne söylesek faydası yoktur!.

İzmir Depremi bir şey anlatamadı ise, hiç değilse AYDA bebeğin 92 saatlik yaşantısı, kalbi kararmış ve taşlamış insanlara bir şeyler ifade etmelidir.

AYDA bebek 92 saatlik karanlıklardan aydınlığa çıkarken ve sonrasında “ALLAHÜ EKBER” tekbirleri getiren kalabalığın içinden geçerken ve sonrasında Hastanede yatarkenki haline hiç dikkat ettiniz mi?.

92 saatlik karanlık bir alanda ve soğuk bir zamanda, hiç kaldınız mı? Veya kalmak istediniz mi?.

Allah (cc) ın mucizesine inanmayanlar, evlerinde yalnız bir odada, camları kapalı, ışıkların yanmadığı bir zaman diliminde kendisini bir odaya kapatsın, bakalım kaç saat her tarafı kapalı odada kalabiliyor, bu kısa demeyi yaptıktan sonra halen yaşadığı zaman dilimi ona bir şey anlatamıyorsa, o insanla muhatap olmaya gerek yok, çünkü Kalbi taşlaşmış kişi ile bir meseleyi konuşmanın bir anlamı yoktur.

Hani Korona19 Virüsü konusunda bizlere yapılan uyarıları, bizlerde çevremize yapıyoruz yani; MASKE+TEMİZLİK+MESAFE kuralını.

MASKE+TEMİZLİK+MESAFE kuralları, bizlerin hayata sağlıklı devam  etmesi için yapılıyor, “İş Olsun, Torba Dolsun” diye kimse bizi uyarmıyor, hayatın gerçeğini anlatıyorlar, bizlerde bize anlatılanlara katkı yapmaya çalışıyoruz, yani insani görevimizi yapıyoruz.

Tedbir Sizden, Taktir Allah’tan sözünün nasıl gerçekleştiğini AYDA bebeğin hayat hikayesinde bir kez daha yaşıyoruz.

Bizlerin zaman içinde Niksar’ın Niksar Ovasına doğru koşar adımlarla yapılaşmaya gitmemesi, Niksar Hükümet Konağının Niksar Ovası istikameti bölgesine doğru bir “yapılaşma yapılmasın” diyerek insani görevimizi yapmamız kimseyi rahatsız etmemeli.

Daha öncede tereddütlerimizi sıraladık, yazdık, aynı düşünceleri bir kez daha anlatmaya çalışacağız ve sonra bu konuya nokta koyacağız!.

Deprem bir “felaket” değildir.

Deprem bir Doğa olayıdır, nasıl ki bugün Yağmur yağıyor onun bereketinden faydalanıyor ve Yağmur’un yağması için nasıl ki Allah’a yalvarıyorsak, Deprem olsun diye  Allah’a bizler yalvarmasak da, Allah insanlığa sunduğu nimetler içinde Depremin olması için emrini veriyor, yer yüzündeki canlı ve cansız bütün varlıklar Allah’ın emrini yerine getiriyor.

Deprem bir “felaket” değil ama, bir Doğa olayı olan Depremi felakete çeviren ise insanlardır.

TEDBİR SİZDEN, TAKTİR ALLAT’TAN sözlerinin ne anlama geldiği, nasıl tedbir alınacağını her aklı başındaki insan bilir.

Bölgemizin belli kısımlar 1. derece Deprem bölgesidir, ama deprem bölgesi olmayan kısımlarda vardır, zemini “Sığ” olmayan bölgelerde vardır.

İnsanlar Depremin en riskli bölgesine konut yapmakta ısrar ederse, sığ zeminlere doğru koşar adımlarla giderek Konut yapmakta ısrar edilirse, insanlar tedbir almamış olur, yaşanacak bir Doğa hareketi sonrasında felaketle karşı karşıya kalır, karşılaştığı Doğa olayındaki hatadan dolayı hiç kimseyi suçlama, site etme hakkımız olamaz.

Bilim insanları her zaman insanların sağlıklı hayat yaşamaları için uyarılarda bulunuyor; konutlarınızı Sığ zeminli bölgelere yapmayınız, konutlarınızı zemini çürük bölgelere yapmayınız, yaparsanız felaketlerle karşılaşırsınız” diyorlar.

Allah insanlara her zaman uyarıcı mesajlarını verdi, bugünlerde mesajlardan bir tanesini AYDA bebekle vermiş oldu.

Bundan sonra yeni bir Deprem olana kadar İzmir Depremi konuşulacaktır, arada AYDA bebekten de bahseden olacaktır.

Peki AYDA bebekten bahsederken veya soruya cevap verilirken, bilim insanları veya cevap veren her kimler ise, nasıl bir cevap verecekler?.

AYDA bebeğin tıbben cevabı varmıdır?.

AYDA bebeği 92 saat karanlık bir alanda ve soğuk bir havada hangi Tıp ürünü capcanlı tutabilir?.

AYDA bebeğin yaşantısını birileri Tıpben bazı izahlarda bulunmak istese de, işin gerçeği şudur. Anne Tedbirli hareket etti, taktiri Yüce yaradana bıraktı, Yüce yaradan Cenabı Allah AYDA bebek için tedbir alan Annenin dileğine çocuğunu koruyarak cevap verdi.

Allah en büyük kurtarıcı ve tuzak hazırlayıcıdır, Allah’a şükürler olsun ki bizleri her fırsatta uyarıyor.

AYDA bebeği TV lerde izlerken göz yaşlarımıza hakim olamıyoruz, nasıl bir mucize ile yaşadığını hissetmeye çalışıyoruz, halimize şükrediyoruz.

Bu aralarda çok şeyler yazdık, yazarken kimsenin kırılmasını istemiyorum tabi ki ama, gerçekleri yazmaktan da geri duramıyorum.

Niksar’da AYDA bebeklerin asla ve asla sıkıntıya düşmesini istemiyorum.

Bizler AYDA bebeklerin sıkıntıya düşmesini istemezken, bizi okuyan insanlarında aynı duyguları yaşadığını, düşündüğünü biliyoruz ama, düşünmek, hissetmek yeterli değil, düşüncelerin eyleme geçmesi gerekiyor.

İzmir’de yaşanan Depremin izleri o anı yaşamayanlar açısından çok fazla ileri aşamalara gitmeyecektir, bizler bir süre daha yazıp çizeceğiz, haberci olmayan insanlar TV ve gazetelerde yazılanları, görüntülerin bir süre daha etkisinde kalacak, sonra herkes kendi aleminde yaşamaya devam edecek, taki yeni bir Deprem oluncaya ve bir felaketle karşılaşıncaya kadar!.

Allah korusun hiç kimse bir felaketle karşılaşmamalı, karşılaşsın da istemeyiz, lakin gerçeklerden de kaçamayız.

İnsanlarımız soruyor; “1. TOKİ bölgesinde yapılan binalar ne olacak?” diyor, bunun cevabını vermek bana düşmez tabi ki ama, şunu ifade edebilirim. 1-2-3-4 TOKİ bölgeleri olarak bilinen bölgelerde yapılan binalar Tünel kalıp dedikleri sistemle yapıldığı için TOKİ binalarında sıkıntının olacağını sanmıyoruz, İnşaat mühendisleri işin teknik tarafını daha iyi bilirler, Tünel Kalıp olarak yapılan binalarda bloklar düşmez, belki çok riskli bölgede ise çatlaklar olabilir!.

Bizlere sorulan soruların cevaplarını buradan yazmak mümkün değil, bizler var olan gerçekleri yazıyoruz, tedbirlerin alınmasını istiyoruz, Niksar’ın bir an önce KENTSEL Dönüşüme bu vesile ile dönülmesini istiyoruz.

Zaman geçtikçe sıkıntıların büyüyeceğini, unutmamak gerektiğini hatırlatıyoruz.

Niksar’ın gündeminde KENTSEL DÖNÜŞÜM olmalı ama, ne yazık ki, gündemde “OTOBAN nereden geçecek?” düşünceleri gündem oluşturuyor.

Peşinen söylemek bazen hoş karşılanmasa da şunu ifade edeyim, Otoban Niksar’dan geçmeyecektir!.

Günün Sözü: Doğru olsam, ok gibi yabana atarlar beni Eğri olsam, yay gibi elde tutarlar beni!.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.