Cemalettin Bilgin

AHLAKSIZCA SALDIRMAK!.

“Bir Musibet, Bin Nasihatten iyidir” sözü güzel bir söz, insanlara çok şeyler anlatır.

Elazığ Depremi çok şükür fazla can kaybı olmadan atlatıldı, bugüne kadar yapılan yanlışlardan inşallah son depremler sayesinde kurtulmak için çalışmalar yapılır.

Her konuda samimi olmak, dürüstçe hareket etmek gerekir, gerçeklerin ortaya konmasına katkı sağlamak gerekir.

Artık günümüz,  Elazığ depremi ile dolu geçiyor, yatarken Deprem, kalkınca depremle  uyanıyor ve hayatın gerçeklerini yeniden gözden geçirmeye çalışıyoruz.

Bugüne kadar DEPREM konusunda çok yazılar yazdık, bundan sonrada yazacağız, çünkü bizim görevimiz unutulmak istenen veya unutturulmak istenen gerçeklerin ortaya çıkmasına katkı sağlamaktır.

Kimsenin özel işine karışmıyoruz, kim  ne yaparsa yapsın ama memleket meselelerinde duyarsız kalmamız söz konusu değildir.

Bizler, huzurlu olmamız için bizlere verilen görevi hakkı ile yapmak zorundayız, bizim görevimiz vatana ve millete faydalı insan olmaktır.

Ülkemizde Deprem gerçeğini ve bölgemizdeki Kuzey Anadolu Fay bölgesini anlamak, anlatmak ve ortaya koymak insanlık görevimizdir.

Bugün Elazığ bölgesinde yaşanan Deprem gerçeğini yaşıyoruz, daha önce Erzincan Depremi sonra Gölcük Depremi gerçeklerini yaşadık, 1939-42 Depremlerini de bizim büyüklerimiz yaşamışlar, hep anlatırlar; “bir kış günü idi, her tarafta Kar vardır ne olduğunu bilemedik bir gürültü ve uğultu ile binalar başımıza yıkıldı” derler.

Her zaman diyoruz bir kez daha ifade edelim, Depremler Doğanın önemli hareketlerindendir, nasıl ki Yağmura ihtiyaç var, nasıl ki Güneşe ihtiyaç var ve insanlık için gerekli, Depremlerde dünyanın sağlıklı varlığı için gerekli bir doğa hareketidir.

Niksar Ovamızla gurur duyuyoruz, “dünyanın en verimli ovasıdır” diyoruz. Niksar Ovasının bu mükemmelliği Depremlerin sonunda meydana gelmesidir.

Niksar Ovasının oluşması Depremler sonunda gerçekleşmiştir en mükemmel toprak yapısından birisine sahiptir.

Demek ki Depremler insanlık için korkutucu ve dünyanın sonunu getiren bir doğa hareket değil, insanların sağlıklı bir hayat sürmeleri için Cenabı Allah’ın vermiş olduğu bir nimettir.

Depremleri KORKUNÇ hale getirenler insanların kendisidir.

Deprem gerçeklerini bilmek gerekir, gerçekleri bilenlerin ona göre hareket etmesi gerekmektedir.

Doğada pek çok önemli olaylar vardır. Depremleri korkutucu hale getiren insanlar şunu düşünmeli; Yağmur Yağmazsa, Kar yağmazsa, Şimşek çakmazsa, Rüzgar esmezse, Güneş doğmazsa, Ay doğmazsa hayat ne olur?.

Dünyanın Güneşe, Rüzgara nasıl ki ihtiyaç varsa Depreme de ihtiyacı vardır bu gerçekler içinde yaşanan Depremler varlığını ebediyen sürdürecektir.

1939-42 Depreminden ders çıkartıldı mı?, Erzincan Depreminden, Gölcük depreminden ders çıkartıldı mı?, belli kurumlar,  belli şehirler bu konuda duyarlı davranıyor, ama yeterli değil.

Ülkemizde yaşanan her Deprem sonrasında halkımız çok şükür tek yürek, tek vücut oluyor bazı insancıklar hariç.

Erzincan depremi olduğunda Erzincan’a ilk giden yardım ekipleri arasında biz Niksar’da vardı,  bir araç ile Ekmek, Zeytin ve Su götürmüş idik giden ekibin içinde idim, insanlar çaresizdi ama ahlaksız değildi, insanlar çaresizlik içinde sokaklarda bekliyordu,  dağıttığımız Ekmek ve Zeytini almak için bir birlerini ezmiyordu,  iki ekmek verdiğimiz insanlar; “hayır 1 tane yeterli, diğer insanlara veriniz”  diyordu, devlete karşı en küçük bir söz sarf edilmiyordu.

Elazığ Depreminde sıkıntı yaşayan insanlar yine isyan etmiyordu, ağlıyorlardı ama devlet adamlarına ve devletine kötü  sözler sarf etmiyordu, ama devletimize ve devlet adamlarımıza ahlaksızca saldıran bazı insancıklar vardı.

Elazığ da acı yaşayan insanlar devletine ve milletine saygılarını sunarak yapılan destekten dolayı teşekkür ederken, bugüne kadar cebinden beş kuruş deprem yarımı yapmayanlar ahlaksızca devletimize saygısızca sözler sarf ediyorlar.

1999 Depreminde aciz kalan Devletimiz ve siyaset adamları, 2020 yılında meydana gelen Deprem karşısında en kısa zamanda en doğru kararlar alarak kısa zamanda deprem bölgesine giderek, ölüm olayının daha fazla olmamasını sağladılar, devlet millet ele vererek kısa zamanda olay bölgesindeki insanların yardımına koştular, devletin her imkanı insanların ölmemesi için seferber edildi, 3 Bakan olay bölgesine 2-3 saat içinde ulaşarak devletin bütün imkanlarının seferber olmasını sağladılar, böyle olduğu halde Klavye başındaki bazı ahlaksız insancıklar devlete ve devlet adamlarına hakaret etmekten geri durmadılar.

1999 Depreminde zamanın Başbakanı Bülent Ecevit TV lere yaptığı açıklama ile ne kadar çaresiz kaldıklarını anlatması çok düşündürücüdür; “henüz daha olay bölgesine ulaşılamadı” demesi çok manidardır.

2020 yılı Ocak ayında yaşanan Elazığ Depreminde devletin bütün imkanları Deprem sonrasında olay bölgesinde idi, başta İçişleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu ve çok sayıda bakan olay bölgesine giderek can kaybının olmamasına gayret ettiler.

Devletimiz bugün 1999 yılından güçlüdür, her türlü afet tedbirlerini alarak yaşanacak olaylara hazırlıklı bir şekilde kurumlar 24 saat esasına göre çalışmalar yaptığını görüyoruz, bundan dolayı da devletimize ve yetkililere teşekkür ediyoruz.

Gece deprem oldu, sabah Klavye silahşörleri Bilgisayar  başına yazmaya başladılar; “deprem paraları ne oldu” demeye başladılar, bu sözleri sarf edenler insanlıktan nasiplerini almayan insanlık düşmanlarıdır.

Devletimizin bütün kurumlarıyla Elazığ Sivrice ve Malatya Doğanyol ilçelerinde ve bütün bölgede idi, devletin bakanları adım adım bölgeyi gezdiler, insanların acılarına ortak oldular, cenazelere katılarak insanların acılarına ortak oldular, enkazlar altında kalan insanların kısa zamanda kurtulmaları için devletin bütün imkanlarını seferber ettiler.

Devler acı içinde kıvranan insanlarla iç içe hizmet ederken ahlaktan yoksun bazı insancıklar, klavye başında ahkam keserek Türk milletini yardım severliğini önlemeye çalıştılar.

Siyaset vicdan ister, merhamet ister Millete saygı ister, derdiyle dertlenmek Neşesiyle neşelenmek ister. Emek ister, hizmet ister. Bugünkü muhalif siyaset tam bir fiyasko. Belki son yüzyılın en berbat muhalefeti var şu an, devletini küçümseyerek algı operasyonları yapmaya devam ediyorlar, yazık!.

Dünya milletleri ülkemizdeki çalışmaları gıpta ile izlerken, Deprem bölgesinde çalışan her insanın yaptığı çalışmayı hayranlıkla izlerken, içimizdeki klavye tetikçileri utanmadan sıkılmadan yapılan yardımları görmezden gelerek küçük  beyinleri ile hesap sormaya kalkıyor, algı operasyonu yapmaya çalışıyor.

Birilerinin küçük beyinlerine rağmen Türk milleti el ele vererek acılar içinde kıvranan ama asla ağızlarından kötü söz sarf etmeyen Elazığlı, Malatyalı insanların yardımına koştular, maddi ve manevi olarak insanların yanında yer aldılar.

Yaşanan depremde canla başla çalışan hizmet eden, devletin varlığını her daim vatandaşın yanında olduğunu gösteren her insana saylar sunuyoruz, hizmet edenlere utanmadan saldıranlara da lanet olsun diyoruz.

Günün Sözü: GÜN OLA, HAYIR OLA

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.