24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

24 Kasım Öğretmenler Günü

24 Kasım Öğretmenler Günü saat 10.00 da İlçe Milli Eğitim Müdürünün  Atatürk Anıtı’na çelengi sunmasıyla başladı. Saygı duruşuna geçildi, İstiklal Marşı okundu.

Saat 10.30 Niksar Halk Eğitim Merkezinde program devam etti. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk, silah arkadaşları ve aziz şehitlerimiz huzurunda iki dakikalık ‘saygı duruşu’ ve ‘istiklal marşı’ okundu.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Şeriflerin kürsüye davet edildi ve günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı, misafirlere “hoşgeldiniz” dedi.  konuşma yaptı.

Mesleğe yeni başlayan öğretmenler adına Sevdegül Bice konuşma yaptı. Sevdegül Bice ”Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Daire Amirlerim, değerli meslektaşlarım, değerli konuklar ve sevgili öğrenciler.

Mesleğimin ilk yıllarında çalıştığım bu güzel ilçede en genç öğretmen olarak bulunduğumu ve böyle bir konuşma yapacağımı öğrendiğimde ne kadar mutlu olduğumu size anlatamam. Mutluluğumun yanı sıra büyük bir heyecan içinde olduğumu tahmin edersiniz. Sözlerime Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün özdeyişi ile başlamak istiyorum. Kendini tüketerek başkalarına ışık veren bir kandil gibidir öğretmen. Hep özverili, hep canla başla çalışır. Gelecek nesiller için büyük emekler veren çok kıymetli öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlarım.

İnsanlar doğası gereği öğrenme çabası ile büyür. İnsanların hayatı öğrendiği en iyi yerlerden biride okuldur. Okul öğrencinin ikinci evi, öğretmen ise ikinci ailesidir.

Öğretmenlik derslerle sınırlandırılmayan önemli bir hayat mesleğidir. Kendinden önce öğrencileri için yaşamak onlara özgü bir düşüncedir. Sabır, sadakat ve zaman ister.

Hepimizin hayatında unutamadığı örnek aldığı bir öğretmen vardır. Bu öğretmenler hayatımızda izler bırakmışlardır. Hayatlarını adadıkları bu mesleğin hakkını vermeye çalışan tüm öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum.

Benim gibi öğretmenlik hayatını başlarında olan, öğretmenliğin hazzını yeni tatmaya başlayan ve öğretmenlik mesleğinin yüceliğine inanan öğretmenlerime seslenmek istiyorum. Öğrencilerimizin ilerde karşımıza çıkıp’’ size minnettarım’’ dediğini görmek sahip olduğumuz bu kutsal mesleğin değerini bilelim ve hakkını verelim.

Son olarak gözlerinin içine bakarak ışık saçan öğrencilerinizden sevginizi hiç eksik etmeyin. Unutulmamalıdır ki sevgi ve saygı birer yansımadır. Siz ne iseniz karşınızdaki de odur. Tekrar öğretmenler gününüzü kutlayarak sözlerime son veriyorum. Daha nice öğretmenler günlerine…” dedi.

Emekli öğretmenler adına emekli öğretmen Ekrem Dicle konuşma yaptı. Ekrem Dicle ”Sayın Kaymakamım, Sayın Daire Amirlerimiz, geleceğimizin kurumları öğretmen arkadaşlarımın ve Türkiye’mizin yüksek medeniyet ufuklarında yeni bir güneş gibi doğacak olan sevgili öğrencilerimiz. Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlarken ebediyete göç etmiş şehit öğretmenlerimize en derin hürmet ve minnet duygularımı sunuyorum.

Anlamı, önemi tek bir sığdırılması mümkün olmayan öğretmenlerimizi anlatmak, elbette birkaç cümle ile de mümkün değildir. Onları, karşılık bulmayan anlamsız methiyelerle anlatacak değilim. Onun odak noktasında öğrencisi vardır.

Dünyaya değiştirmekle mükellef olan öğretmen; sosyal değişime hazır olarak dünyaya gelen çocuğu medeniyetin el verdiği imkanlar da yetiştirme görevini anne ve babada devralarak emaneti geleceğe taşıyan, kendisinden emin olunan sadık bir yol arkadaşıdır. Bu yönüyle öğretmen; yol boyunca aklın ve kalbin bütün fizik ötesi tekniklerinin beyinlere, gönüllere nakış  nakış işleyen bir sanatkardır. Bu sanatkar; liyakatli, inisiyatif, kullanmayı bilen, kuru ders bilgilerini ezberci bir yöntemle aktarmayan, öğrencileriyle sınırlarını bilerek doğru ve medeni bir iletişim kurabilen manevi bir kalkandır.

Öğretmen için aynı zamanda milli bir hazine olan öğrenci, sosyal değişim basamakları içinde her türlü toplumsal, siyasal istismara da açıktır. Ders ve test kitapları arasına sıkışmış olan öğrenci, gönlünü okşayan ve aynı zamanda gençliği bir ayrıştırma noktasına götürmeye çalışan mesela “Z kuşağı” gibi birtakım kodlamalarla karşı karşıyadır. Bilgi toplumu kuşak ve katmanları kabul edemez. Her gelişim tarihi olayları kendi zamanı ve şartları içinde değerlendirilir.

İşte bu yönüyle de öğretmen aynı zamanda İşte bu yönüyle de öğretmen aynı zamanda bir kültür savaşçısıdır. ‘‘Ben karışmam ben bilmem neme lazım bana ne başım belaya girer’’ diyerek kuru ders bilgileri ve iki zil sesi arasına sıkışmış, inisiyatif kullanmaktan uzak kalmış bir öğretmenin öğrenciye verebileceği fazla bir şey yoktur.  Bu duygu ve düşüncelerimi dile getirirken Mehmet Akif Ersoy’un şu mısralarını hatırladım:

‘‘Şudur benim hayatta en beğendiğim meslek: sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek.’’

Öğrenciler de her insan gibi bir kitaptır. Onların iç dünyalarını kapağına bakınca değil sayfalarını okudukça zamanla anlarsınız. Çağları peşinden sürükleyen Kuran’ın ilahi mesajı ‘‘oku’’ diyor. Bu ‘‘oku’’  projeksiyonunun yönünü ne yazık ki insanımıza hiç çevirmedik.

Öğrencilerimizi doğru ve sabırla okuduğumuzda, bilimin her türlü imkânlarını onlara sunduğumuz da daha nice TEKNDFEST’lerle zenginleşecek ve bilimin merkezi olacağı.

İşte bu zenginlikleri bilimin ışığında okullara taşıdığımızda sınıflarımız ilmin ve irfanın kaynağı, öğrencilerimiz ise bu kaynaktan süzülüp gelen bir pınar olacaktır.

Sözlerimi burada bitirirken, şu anda görevde bulunan öğretmenlerimizin okulda, sınıfta bulunmanın kıymetini daha fazla idrak etmelerini ve öğrencilerim için daha fazla neler yapabilirim sorusunu kendilerini sormalarını isterken, onları ve sevgili öğrencilerimizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.  Yüce Allah’tan gelecek günlerinizin Günışığı kadar mı Aydın sağlığımızın ormanlar gibi bir olmasını diliyorum hürmetler Emin kabulü temennisiyle.” dedi.

Sonrasında aday öğretmenlerin yemin töreni izlendi.

Niksar Mesleki ve Anadolu Lisesi öğrencileri hazırlamış oldukları oratoryo gösterisini sundular.

Mezun olmuş öğrencilerden Eren Çabuk  müzik dinletisi dinlendi. Öğretmen konulu şiir, resim, kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

Emekli olmuş öğrencilere şeref belgelerinin verilmesinin ardından program sına erdi