Bugün 15 Temmuz ihanet girişimin 4. yılı, hain giriş yapılalı 4 yıl oldu.
15 Temmuz ihaneti ile ilgili olarak çok yazılar yazdık, bundan sonrada mutlaka arada bir yazacağız.
15 Temmuz ihanet girişimi 4 yıllık zaman içinde tam olarak aydınlatıldı mı?, tabi ki hayır.
15 Temmuz ihanet girişimini yapan papaz beşli ama, alt kademeleri henüz tam olarak çözülmüş değil.
15 Temmuz ihanet girişimi gerçekleştirilmiş olsa idi bugün bu satırları yazamayacaktık, Allah’a şükürler olsun ki ihanet girişimi Türk milletini sağ duyusu ve güçlü yapısı ile bertaraf oldu.
15 Temmuz ihanet girişimi bu ülkenin 100 yılına mal olduğunu ifade etmek isterim.
İhaneti masum göstermek isteyenlerin halen olduğunu görmek bizleri yoruyor.
Evet; 15 Temmuz ihanet girişimi, yani FETÖ terör örgütü ihanetinin bedelini Türk milleti olarak 100 yılımıza bedel olmuştur.
Türk milleti bu acı günü asla unutmayacaktır.
Hainler cezalarını çekene kadar Türk milletinin kalbi asla rahatlamayacaktır.
Ülkemizde bugüne kadar çok darbelet yaşandı, çok sıkıntılar çekildi ama, 15 Temmuz ihanet girişimi kadar ağır bedel hiçbir dönemde yaşanmadı.
15 Temmuz ihanet girişiminin en ağır bedelini gençler ve çocuklar ödemeye başladı ve bu bedel çok ağır bir şekilde yaşanmaya devam ediyor.
15 Temmuz ihanetini Türk milletine yaşatan hainler halen inat ve ısrarla inkarcı olmaya devam ediyor, bu inkarcılık ne zaman son bulur bilmeyiz ama, millet olarak bu kahpeliğin bedelini ağır ödedik, ödemeye de devam ediyoruz.
Bu ülkede, bu topraklarda neden hainlikler son bulmaz?, neden en ağır kahpelikler ve hainlikler bu topraklarda yaşanır?.
Bu topraklarda en kahpe hainliğin yaşandığını ve bundan sonrada yaşanacağını asla unutmamalıyız.
Bu topraklarda hainliğin ve kahpeliğin son bulmayacağını görmek için, İstanbul’un Fatihi, Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerini emaneti olan Ayasofya’nın cami oluşunu halen hazmedemeyenlerin varlığını görünce bu topraklarda ihanetin asla son bulmayacağını gösteriyor!.
10 Temmuzda Danıştay 10 dairesinin vermiş olduğu haklı karar sonrasında Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan verilen kararı destekleyerek Ayasofya’nın Cam olarak hizmet vermesi için yayınladığı kararnameden daha doğru ne olabilir ki?.
Ayasofya Cami idi, 1934 tarihindeki şartlar gereğince Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin selameti için, bağımsızlığımıza kısa zamanda kazanmamız için, ülkemizdeki vampir ülkelerin topraklarımızdan çıkmaları için yapılan küçük bir manevra, bugün aslına geri döndürülmüştür.
1934 yılında şartlar gereği yaşanan kısa süreli Caminin Müzeye çevrilme konusu ile, bugün Müzenin Camiye çevrilme işini farklı yorumlayarak milletimizin ve devletimizin bağımsızlığına gölge düşürmek isteyenler, 15 Temmuz ihanetini savunanlardır!.
Cumhuriyetin kurucusu gazi Mustafa Kemal Atatürk, zor şartlarda, zorlu mücadeleler vermiştir, her şeyden önce Anadolu topraklarındaki vampir kahpe devletlerin askerlerinin potinleri altında topraklarımızı çiğnenmemesi için ciddi mücadele vermiştir.
Savaşlar sahada kazanılırken, masada da kaybetmeden kazanmak önemlidir.
Türk Devleti sahada kazandığı başarılı savaşı masada kaybetmemek için mücadele yapmıştır, o günün şartlarında düşmanlarının sayısının artmaması için, vampir devletlerin kahpeliklerinden geçici olarak kurtulmak için yapılan değişiklik, bugünkü şartlarda durum lehimize değiştiği için, kendi dini ve milli değerimiz olan Ayasofya’nın Cami olarak hizmet vermesinden doğal ne olabilir?.
Yıllarca Türk milletinin asil evlatları; AYASOYYADA ZİNCİRLER KIRILACAK, AYASOFYA CAMİ OLARAK İBADEYE AÇILACAKTIR” hayali artık gerçeğe dönüşmüş, lakin Ayasofya zincirleri kırıldıktan sonra, ne garipse, bazı kişiler eskiden Ayasofya’nın zincirlerini kırılması için attıkları sloganları unutarak bugün; açılsa ne olur, çok mu önemli, bize iş mi verdi aş mı verdi” diyerek haince düşüncelerini ortaya koyuyorlar!.
Ayasofya’nın cami olarak açılIP Müslüman Türk milletini orada Kıbleye dönüp Namaz kılması bir hayaldi, ulaşılması gereken bir hedefti.
Bugün çok şükür hayallerimizin gerçeğe dönüştüğü günleri yaşıyoruz.
Hainler ve satılmış kalpler, kalpleri kararmış hainler, Ayasofya’nın açılışını hazmedemediklerini görüyoruz.
15 Temmuz ihaneti gerçekleştirmek isteyen FETÖ terör örgütü papazı, şayet hain amacına ulaşmış olsa idi, bugün Ayasofya Cami olarak hizmet vermeyecek, Allah korusun Kilise olarak açılmasını sağlamış olacaktı!.
Allah’a şükürler olsun ki Cenabı Allah 15 Temmuz ihanetinin gerçekleşmesine imkan vermedi, Türk milletinin asaleti, güçlü yapısı ihanetin gerçekleşmesine fırsat vermedi ve ihanetten 4 yıl sonra Ayasofya’nın cami olarak açılmasını vesile kıldı.
15 Temmuz ihaneti çok özel ve gizlilik içinde gerçekleştirilmek istenen bir ihanet projesi idi, henüz tam olarak çözülemeyen hain girişiminin ana parçaları ortaya çıkmaya başlamış, devletimiz ihanetin bütün ip uçlarını ele geçirmiştir.
Geçtiğimiz günlerde FETÖ terör örgütü ihanetinin ne zaman, nasıl ve ne şekilde ihanete kalkıştığını anlatan TRT 1 deki programı izlediğimizde devletimizin nasıl bir işgal içinde olduğunu bir kez daha anlamış olduk.
İhanet girişimini ilk haber veren, terör örgütünde bir süre görev yapmış, sonra Türk devletine ve milletine ihanetten vazgeçen bir subayın konuyu yetkili birisine söylemesi ile dikkat çekmiş.
İhanetin boyutları öyle büyük ki, devletin en önemli kurumlarının kilit yerlerinde hain terör örgütünün elemanlarının oluşu, vahim bir tehlikenin yinede ucuz atlatıldığının karşılığıdır.
Şunu unutmayalım!.
15 Temmuz ihaneti, samimi vatandaşların ihanete karşı tepki vermemiş olsa idik, ihanet gerçekleşmiş olsa idi, FETÖŞ papazı ülkemize geldiğinde milyonlarca insan sorgusuz sualsiz öldürülse idi!, sonrada FETÖ hain papazı Ayasofya’yı Kilise olarak açmaya kalsa idi, ilk önce 15 temmuz ihanetine karşı gelmekten kendisini alı koyan asil Türk Milleti nasıl bir durum ile karşı karşı karşıya kaldığını görünce ne yapacaktı?. Allah korusun 2. defa Türk milleti katliamla yüz yüze gelecekti!, işte bu nedenle 15 Temmuz ihanetini asla unutmayalım, unutulmaması için gayret edelim.
Günün Sözü: 15 TEMMUZ BİR İHANET KALKIŞMASIDIR, İNKAR EDEN HAİNDİR.
YORUMLAR